1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71 



  rıca kendilerine bir söz söylemek düşerse bu meselede yatıştırma cihetine gitmeleri gerektiğini düşünüyorlardı.

      Molla iki gündür ortada görünmediği halde bu akşam moralsiz değildi, komşularını güler yüzle karşıladı. Çaylar içilirken sohbetin konusu siyaset olmuştu. Misafirimiz Ankara’da inşaat malzemeleri satıyor ve diğer yandan politika ile uğraşıyordu. İsmet Paşa’nın partisi söz konusu olduğu zaman herkes yokluk ve yoksulluk günlerini hatırlayıp konuyu bu istikamete sürüklerken, İsmet Paşa hayranı olan misafirimiz, her zaman yapıldığı gibi partisini o meşhur sözle savunuyordu: “İsmet Paşa, bizleri ekmeksiz bıraktı ama babasız bırakmadı.” Bununla 2. Dünya Savaşı yıllarında yaşanan yoksulluklar anlatılmak isteniyordu. İsmet Paşa Türkiye’yi savaşa sokmayarak bu vatanın evlatlarını şehit vermemişti.

  Demokrat Parti’nin köylüye sağladığı imkânlardan bahsedilince de İsmet Paşacılar, Menderes’in “Her mahallede bir milyoner olacak.” sözünü hatırlatarak devletin imkânlarını partililere peşkeş çektiklerini ima ediyorlardı.

  Misafirimiz, çay alım politikalarından şikâyetçi olan halkımızın söylediklerine hak veriyor, halkın bu konularda ezildiğini söylüyor ve partisinin üreticinin sıkıntılarına çare olacağını dile getirip vaatlerde bulunuyordu.

      O gece kız kaçırma konusu hiç açılmadı. Aslında gerek politika ve gerekse çay üreticilerinin sıkıntıları sadece bir sohbet konusu olsun diye gündeme getirilmişti. Zaten iki Rizeli bir araya gelse ya politikadan ya

  da çaydan konuşurdu. O akşam da öyle oldu. Uykusu

  

  43

  

 


43
Önceki                  Sonraki