1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51 



  53- Eğer onlara mehir biçer de el sürmeden onları boşarsanız, kendileri veya nikah aktı elinde olan erkeğin(2) bağışlaması hali müstesna biçtiğinizin yarısını verin. Bağışlamanız Allah’tan sakınmaya daha uygundur. Aranızdaki iyiliği unutmayın. Allah şüphesiz işlediklerinizi görür. 2/237

  54- Eğer korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın, güvene erişince , bilmediklerinizi öğrettiği gibi Allah’ı anın. 2 /239

  55- İçinizden ölüp, eşler bırakacak olanlar, evlerinden çıkarılmaksızın, senesine kadar eşlerinin geçimini sağlayacak şeyi vasiyet etsinler; eğer çıkarlarsa kendilerinin meşru olarak yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah güçlüdür. Hakîmdir. 2/240

  56- Boşanan kadınları, haksızlıktan sakınanlara bir borç olmak üzere, uygun bir şekilde faydalandırma vardır. 2/241

  57- Dinde zorlama yoktur; artık hak ile batıl ayrılmıştır. Putları inkar edip Allah’a inanan kimse, kopmak bilmeyen sağlam bir ipe sarılmıştır. Allah işitendir, bilendir. 2/256

  58- Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden eza gelen bir sadakadan daha iyidir. Allah müstağnîdir, Halîmdir. 2/263

  59- Ey İnananlar! Allah’a ve ahret gününe inanmayıp, insanlara gösteriş için malını sarfeden kimse gibi, sadakalarınızı başa kakma ve eza etmekle boşa çıkarmayın… 2/264

  60- Ey İnananlar! Kazandıklarınızın temizlerinden ve size yerden çıkardıklarınızdan sarfedin; iğrenmeden alamayacağınız pis şeyleri vermeye kalkmayın…. 2/267

      61- Sadakalarınızı açıkça verirseniz o ne güzel! Eğer onları yoksullara gizlice verirseniz sizin için daha iyidir. Allah onları kötülüklerinizin bir kısmına karşı tutar. Allah işlediklerinizden haberdardır. 2/271

      62- Sadakalarınızı, kendilerini Allah yoluna adayıp yer yüzünde dolaşmayanlara, hayalarından dolayı, kendilerini tanımayanların zengin saydıkları yoksullara verin. Onları yüzlerinden tanırsınız, insanlardan- yüzsüzlük ederek- bir şey istemezler. Sarfettiğiniz iyi bir şeyi Allah şüphesiz bilir. 2/73

      63- Faiz yiyenler mahşerde ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların “Zaten alışveriş de faiz gibidir” demelerindendir. Oysa Allah alışverişi helâl, fâizi haram kıldı…. 2/275

      64- Borçlu darda ise, eli genişleyinceye kadar ona mühlet verin. Bilmiş olsanız borcu bağışlamanız daha hayırlıdır. 2/280

  

  2 - Orijinal metinde erkek sözü geçmiyor. ‘Nikah akdini elinde bulunduran’ sözü geçiyor. Tercüme umumi anlayışa göre yapılmış.

 


8
Önceki                  Sonraki