f) Ebu Yusuf “beş veskten az olan şeylerde zekât/sadaka yoktur” hadisini şu şekilde yorumlamaktadır:
Beşk vesk 300 sa’ ettiğine göre: “Bir arazi 300 sa’ mahsul verir de, bu arazi sahibi elde edilen mahsulden kendisinin yediği veya adamalarına veya komşusuna veya arkadaşına yedirdiği için miktar eksilirse geri kalan miktardan öşür lazım gelir.” (Haraç tercümesi. Sayfa: 90-95)
Ebu Yusuf’un bu içtihadında günümüz vergi uygulamalarında gördüğümüz asgari geçim indirimi gibi bir hususla karşılaşıyoruz. Ebu Yusuf’un bu anlayışı günümüzdeki ilmihal kitaplarının zekât bölümlerine taşınmamıştır.
Yine İmam Malik’in altın ve gümüşün değerlerinde meydana gelen değişmelerin nisap miktarına yansıtılması konusundaki içtihadı da günümüz ilmihal kitaplarında yer almamıştır.
g) Ebu Yusuf’un naklettiğine göre: Müçtehitlerden İbrahim Nehayî, “Topraktan çıkan her mahsul için zekât lazım gelir” görüşünde idi. Oysa Musa b. Talha ve Ömer b. Hattab’dan rivayet edilen bir hadise göre: “Zekât ancak şu dört şeyde vaciptir; hurma, kuru üzüm, buğday, arpa.” (Haraç tercümesi. Sayfa: 97)
Diğer yanda Ebu Yusuf öşrü alınacak mahsulleri sayarken bu mahsuller arasında şeker kamışı, fındık, ceviz, yer fıstığı, soğan , patates, sarımsak, pirinç, vs. gibi saklanabilir mahsulleri de zikretmektedir. (Haraç tercümesi. Sayfa: 94)
84
84 |