ç)Ebu Yusuf, ganimet malları ve fey’in niteliği konusunda ise şunları söylemektedir:
Hz Ebu Bekir Bahreyn’den gelen malları büyük, küçük, hür veya köle, kadın veya erkek bir fark gözet-meksizin bütün Müslümanlara eşit olarak taksim etti. Her bir kişiye 20 dirhem düştü. ( o zamanlar bir koyun beş dirhem değerinde idi.) Hz Ömer hilafet makamına gelince Bahreyn’den gelen malları, kişilerin İslamdaki durumuna göre dağıttı. Peygamberimizin hanımlarına 12 şer bin, Bedir ve Uhut savaşına katılanlara 5 şer bin, Mekke ehline 800, bazılarına 200, çocuklara 100 dirhem verdi. (Haraç tercümesi. Sayfa: 81)
Bahreyn’den gelen malların bütün Müslümanlara dağıtıldığına bakılırsa bu malların, Gayr-ı Müslimlerden alınan vergiler olması gerekir.
d)Ebu Yusuf’un anlattığına göre, Ebu Hanife ve hocası İbrahim Nehaî ye göre topraktan çıkan mahsul az olsun veya çok olsun bir deste bakla bile olsa onun öşrü alınır. (Haraç tercümesi. Sayfa: 95-96)
Ebu Hanife’nin toprak mahsullerinde nisap miktarını esas almadığını gösteriyor. Ebu Yusuf ise hocasının görüşünde değil.
e)Ebu Yusufa göre ise, mükellef 300 sa’ mahsul elde etse, 300 sa’yın öşrünü değil kendi yediğinden arta kalanın öşrünü verir. 200 sa’miktarını ailesiyle yemiş olsa 100 sa’ miktarının öşrünü vermekle mükellef tutulur.(9) (Haraç tercümesi. Sayfa: 96)
 9 300 sa’ beş vesktir. Beşk vesk günümüz ölçülerine göre, 873 kg ile 973 kg arasında bir miktardır.
39
39 |