1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



   Zekât/sadakalar devlet bütçesinin önemli bir gelir kalemi olması gerekirken zekât/sadaka kurumu bu istikamette gelişmemiş, zamanla devlet bütçesiyle ilişiği kesilmiştir.

   Daha Hicri 15. yılda Hz. Ömer tarafından oluşturulan beytülmal’e (devletin maliyesi) zekât/sadakalar dahil edilmemiş, Hz Ömer, zekât/sadaka gelirleri ile devletin diğer gelirlerini ayırmış ve bunlar için ayrı defterler tutulması uygulamasını başlatmıştır. Bu tespite göre Beytülmal müessesesi zekât/sadaka gelirlerini içermemektedir.

   Devlet açısından Zekât/sadaka toplanması ve harcanması işi daimi ikinci planda tutulmuş, devlet maliyesinin oluşmasında gerekli yeri alamamıştır. Zekât/sadaka müessesesi fakir fukarayı koruyan bir sosyal güvenlik kurumu algılanmış, geliştirilmesi bir yana, devletin görevleri arasında sönük bir konuma düşürülmüştür.

   Kısaca Zekât/sadaka:

  1- Birinci aşamada zekât/sadaka beytülmalden ayrı mütalaa edilmiş

  2- İkinci aşamada devlet batınî malların zekatının toplanmasından vazgeçmiş.

  3- Üçüncü olarak bazı zekât/sadaka gelirlerinin mahallinde harcanması öngörülmüş.

  4- Müslümanlardan toplanan öşürlerin yeri konusunda tereddütler olmuştur.

  5- En sonunda da zekât/sadaka meselesi devletin görevleri arasından çıkarılmıştır.

  Zekât/sadaka müessesinin bu şekilde bir seyir takip etmesinde siyasilerin ve ilim adamlarının ne tür bir etkileri olduğundan bir nebze olsun aşağıda bahsedilecektir.

  

  

  

  55

  

 


55
Önceki                  Sonraki