c)İmam Malik’e göre, meyve ve sebzelerden zekât/sadaka alınmaz. Bu süregelen bir uygulamanın sonucudur.
Ayrıca ortak malların zekâtının nasıl verileceği, hangi malların ve zirai-i ürünlerin birleştirilebileceği gibi konularda da müçtehitlerin görüşleri esas alınmıştır.
İmam Malik’in bu konudaki tespitlerini dikkate alacak olursak diyebilir ki, zekât/sadaka konusunda zamanın ihtiyacına göre, yeni uygulamalara girişilmiş ve bu konuda yeni kurallar konmuştur. İçtihat etmekten geri durulmamıştır. Burada dikkat etmemiz gereken hususlardan biri şudur: Bütün bu içtihatlarda Peygamberimiz(s.a.s.)in uygula-malarının dışına çıkılmamıştır. Yani nisap miktarı denilen zenginlik ölçüsü ve zekât yüzdeleri üzerinde zamanın şartlarına göre değişikliğe gitmekten kaçınılmıştır.
d)İmam Malik ayrıca şöyle söylüyor: İttifakla varılan hükme göre zekât/sadaka Müslümanların mallarından alınan vergidir. Müslüman olmayanlardan alınan vergiler sadakalardan ayrı tutulur. ( Ehl-i sünnetin üzerinde ittifak ettiği bu görüşün delili 9/103 ve 104. ayetleri olmalıdır.)
e)Aşağıdaki hususlar da İmam Malik’in kendi içtihatları veya devrinin uygulamalarıdır:
A) “Meskenlerin kiralarından peşin olarak zekât alınmaz.”
B) “Alacakların zekatı ödenir.”
C) “Gümüşün değerinin düşük olması halinde nisap miktarının belirlenmesinde zenginlik ölçüsü, değerli olan mala göre hesaplanır.”(15)
 15 - Muvatta Tercümesi Zekât Bölümü. Bir heyet tarafından türkçeye çevrilmiştir. Beyan Yayınları. İst. 1994
78
78 |