düşman üzerine göndermiştir. Ayrıca Peygamberimiz(s.a.s) zekât/sadaka memurları tayın etmiş, devlet mallarının muhafazasına ve hayvanlarının bakımına insanlar görevlendirmiştir. Herhalde bu görevler için yapılan masraflar Peygamberimiz(s.a.s)in yanında bulunan mallardan karşılanıyordu. Bu da ümmetin bir hazinesi ve bir maliyesinin bulunması demektir.
ZEKÂT/SADAKAKONUSUNUN İÇTİHADA AÇIK VE ELVERİŞLİ OLDUĞU
İbadetlerle ilgili konuların içtihada kapalı olduğu genel bir kuraldır. İnsanların neye inanacağı ve nasıl ibadet edeceği Kur’an ve Sünnetle belirlenmiştir. Muamelatla ilgili meselelere gelince, bu alanda Kur’an’da vazedilen kuralların değişmezliği esas alınır ve bunlara dokunulmaz. Fakat zamanla oluşacak yeni durumlara göre yeni kurallar gerekebilir; bu nedenle yeni doğacak ihtiyaçlara göre, muamelat meselelerinde içtihat yapmak meşru kabul edilmiştir.
Zekât/sadakalar konusunda kaynak kitaplarda yer alan rivayetler ve deliller, günümüzün ürünlerinden, imalatından, ticaret hayatından, servet ve zenginliklerinden ne şekilde zekât/sadaka alınacağını bildirmemekte ve bu konuda bizlere rehberlik etmemektedir.
Nitekim Kur’an’da da zekat/sadakaların kimden, ne miktarda toplanacağına dair belirleyici hiçbir hüküm bulunmamaktadır. Sadakalarda nisap miktarı, sadakaların hangi mallardan ve ne ölçüde alınacağı ancak birkaç hadiste yer almakta ve yukarda söylediğimiz gibi bunlar, yer yüzünde
69
69 |