Ebu Yusuf, zekât/sakanın sarf yerleri ile ilgili 9/60 ayetini zikrettikten sonra şunları söylemektedir: (Aşağıdaki alıntıda zekât/sadaka terimi yerine Ali Özek’in tercümesinde olduğu gibi sadece zekât terimi kullanılmıştır.)(10)
“Ayette zikredilen sarf mahalli sekizdir. Bunlardan muellefe-i kulüp, Hz. Ömer tarafından kaldırılmıştır. Zekât toplayan memurlara, devlet reisi (halife) kâfi miktarda maaş tahsis eder. Zekât toplayıcılara verilen sekizde bir, az olsun veya çok olsun, artırılıp eksiltilmeden zekât işlerine bakan valiye ve amillerine verilir. Geri kalan miktar diğer guruplar arasında taksim edilir.
Ayette geçen sarf yerleri şunlardır:
a) Fakirlere ve miskinlere bir pay.
b) Borçlarını ödemekten aciz durumda olan borçlu-lara bir pay.
c) Yolculara bir pay. Yolcular tabirinden, yolda kalmışlar manası çıkarmak gerekir ki, bu yardımla ağırlıklarını taşıyıp memleketlerine ulaşılabilirler. Bilhassa ilim öğrenmek için yola çıkanlar tercih edilir.
d) Köle azadına bir pay. Mesela bir adamın babası, kardeşi, anası, kızı, hanımı dedesi, ninesi, amcası, halası, dayısı ve diğer akrabaları köle ise, onları satın alıp azat etmesi için o adama zekât verilebileceği gibi, mükâtep (para karşılığı kölelikten kurtulma anlaşması yapan) köle için de zekât verilir.
e) Müslümanlara ait yolların ıslah ve tamirine, ve yeni yollar açılmasına bir pay. Bu pay, zekât memurlarına payı dağıtıldıktan sonra ayrılır.
 10 - Kitabü’l- Haraç. Kadı Ebu Yusuf. Tercüme eden Ali Özek. İktisat Fakültesi yayınları 209 İst.1970
45
45 |