Eğer Corci Zeydan’ın tespiti doğru ise Hz. Osman kendi zamanında fey’ ve sadakaların birbiri yerine kullanılmasına izin veriyor ve diğer yanda da bâtınî denilen mallardan (altın, gümüş ve rafta bekleyen ticaret mallarından) zekât/sadaka toplanması işini devletin görevleri arasından çıkarıyordu. Bu mallara ait zekat/sadakaların verilmesi şahısların insiyatifine bırakılmıştı ki, Hz. Osman’ın bu uygulaması günümüze kadar sürdürülmüştür.
Corci Zeydan yukarıda ismi geçen eserinde zekât/sadakaların devletin görevleri arasından büsbütün çıkarılmasını Makrizî ve Maverdî’den naklen şöyle anlatıyor:
“Halktan zekât talep etmek de ahalinin şiddetle şikâyetine hedef oluyordu. Mısırda zekât büsbütün ihmal ve iptal edilmiş idi. Selahattin Eyyûbî hükümdar olunca zekâtı tekrar iade eyledi. Buradaki İslâmlar zekâttan şikayet ve kendilerinden zekât talep edenleri takbih ederlerdi.
Nihayet 678 hicri senesinde Mansur Kalavun, Mısır’da başa geçince zekâtı büsbütün iptal eyledi.” ( İslam Medeniyeti Tarihi tercümesi. 2. cilt, Sayfa: 201)
Corci Zeydan’ın devletin gelirleri ve harcamaları konusunda verdiği listelerden çıkardığımız bazı sonuçlar da şöyledir:
Abası İmparatorluğunun Hicri 279 yılında günlük 7000 dinar gideri bulunuyordu. Bu giderin büyük kısmı saray ve askeriyenin masraflarına ayrılmıştı. Fakir fukaraya ayrılan hisse ise giderlerin binde ikisi oranında sadece günlük 15 dinardan ibaretti. Saraya ait at, deve ve hayvanatın günlük yem bedeli 66 dinar, av hayvanları bakıcılarına günlük 70 dinar ayrılmıştı. (İslam Medeniyeti Tarihi tercümesi. 2. cilt, sayfa: 107-113)
Biz diğer kaynaklarda göremediğimiz hususları maalesef Corci Zeydan’ın İslam Medeniyeti Tarihi adlı eserinde de göremedik. Merak ettiğimiz hususlardan biri,
51
51 |