1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71  72  73  74  75  76  77  78  79  80  81  82  83  84  85  86  87  88  89  90  91  92  93  94  95  96  97  98  99  100  101  102  103 



   81

  

       Allah’in dilemesiyle ilgili olarak Nahl süresi 93. ayet-i kerimesinin yorumuna gelince:

  Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir.. Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz. (Nahl 16/93)

       Bu ayet-i kerimeyi kendi davalarına delil olarak gösterenler, insanın doğru yolu bulmada ve doğru yoldan sapmada insanın elinde bir yetki ve kuvvet olmadığını ileri sürerler.

      Bu ayet- kerimeyi de yukarıda yapılmış tercümesinden çok farklı bir biçimde yorumlamamız gerektiği ortadadır. Çünkü Allah hem bir kimse için sapıklık dileyecek ve sonra da o kişiyi yaptığı sapıklıktan ötürü cezalandıracak. Bu olacak şey değildir. Çünkü bu ayetin son cümlesi şöyle diyor: “Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.” O halde bu tür ayetlerin sorumluluk gerektiren bir yoruma ve tercümeye kavuşturulması gerektiği ortadadır.

       “Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı.” sözünden ben şunu anlıyorum: Allah günahları ve sevapları olmayan (hayvanlar alemi gibi) bir insanlık ailesi olmasını istemedi. Allah insanlara güç ve kuvvet verdi, iyiyi de kötüyü de gerçekleştirme gücü. İstedi ki: İnsanların bir kısmı kötülüğü seçsin bir kısmı iyiliği. Bu dünya insanlar için bir imtihan dünyası olsun.

      Diğer cümleye gelince (Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir..)

      Mustafa İslamoğlu bu ve buna benzer ayetler konusunda şöyle demektedir: ( Hasan el –Basri’nin Kader Risalesi ve Şerhi)

  “İçinde ( yehdi men yeşa) ibaresi geçen ayetlerdeki (yeşa) fiili iki özneyi gören bir şekilde yerleştirilmiştir. O

  

 


81
Önceki                  Sonraki