1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32 



  

  

  RAMAZAN SOHBETLERİ

  Orhan Naci AK (orhannaci@yahoo.com)

  

  22- ZEKÂT SORUNU

  

  Dünkü yazımızda, zekât konusunun İslam tarihinde önemli bir sorun olduğunu, kimden, hangi zenginliklerden ve ne miktar zekat alınması gerektiği konusunda Kur’an-ı Kerimde hüküm bulunmadığını, Peygamberimizin uygulamalarının da o günün şartlarını yansıttığını, zekât müessesinin içtihatlarla zenginleştirilemediği, halifelere yol gösteren olmadığı için de, İslam devletlerinin bazı kalemlerde zekât toplama işinden vazgeçtiklerini dünkü yazımızda belirtmiştik.

  Ayrıca İslam âlimleri ve halifelerinin zekât ayeti karşısındaki tutucu tavırları zekat müessesinin gelişmesini engellemiş bulunmaktadır. Şöyle ki:

  a)Kur’an zekat toplama ve harcama görevini devlete verdiği halde, bundan vazgeçilmiş ve alimler de seslerini çıkarmamışlardır.

  b) Müellefe-i kulup yani kalpleri İslama ısındırılması gerekenlere verilmesi gereken zekât meselesinde, asla kabul edilemeyecek bir tutumla ‘bu hüküm kaldırılmıştır’ demişlerdir.

  c) Zekat verilmesi gerekenler arasında sayılan ‘fi sebilillah’ terimi sadece ‘cihat eden kimseler’ şeklinde yorumlanarak zekattan hayır işlerine harcama noktasında devletin ve zekat vereceklerin önü kesilmiştir. Zekâtın verileceği diğer yerler ve kimseler için de devlete bir kolaylık ve geniş bir yol gösteren olmamıştır. Örneğin ‘ibn-is-sebil’ terimi için de sadece yolcu olana verilir demişlerdir. Yolculuğu kolaylaştıran hususlara temas etmemişlerdir. Yani yolcunun yolculuğunu kolaylaştıracak olan köprü, yol ve hanlar yapımına zekât harcamayı düşünmemişler; ayrıca yolcunun güvenliğini de dikkate almamışlardır.

  Emevî’lerden başlayarak zekâtın şahıslara verilmesi gereken bir sadaka olarak algılanması ve ayrıca zekat toplama ve harcama işinin devletin görev alanının dışında bırakılması yüzünden bu gün, bir çok hayır kurumu, zekat ibadetinin nimetinden yararlanamamaktadır.

  Bu konuda söylenecek şeylerin bir kısmı henüz söylenmemiş olduğundan, yarın hayır kurumları ve zekât konusuna devam edilecektir.

  

  

  

  

  

  

 


23
Önceki                  Sonraki