RAMAZAN SOHBETLERİ

  Orhan Naci AK (orhannaci@yahoo.com)

  12- YENİ YAPILAN CAMİLER HAKKINDA

  Türkiye’de yeniden pek çok cami yapılıyor. Zenginlikleri çoğalıp da servetlerini Allah yolunda harcamak isteyenler, genellikle cami yapmayı veya cami yapımına yardım etmeyi yeğliyorlar. Cami yapmak dindarlık için güzel bir şey, ama bu konuda bazı yanlışlar yaptığımızı düşünüyorum.

  1-Bilhassa köylerimizde eski taş veya ahşap camiler yıkılarak yerlerine kubbeli ve betonarme camiler yapılıyor. Kiremit örtülü o eski camilerden pek bir şey kalmadı. Bu tarihin yok edilmesidir. Maalesef, Diyanet İşleri Başkanlığı veya devlet, cami yapımlarına müdahale edememiş, yönlendirememiş ve tarihi eserlere sahip çıkamamıştır.

      2-Şehirde olsun köyde olsun yeni yapılan camilerin namazgâhları ikinci veya üçüncü katlarda yer alıyor. Bilhassa şehirlerde birinci ve ikinci katlar, ticarethane olarak kullanılıyor ve ticarethaneler genellikle caminin yapımında emeği geçenlerin kendileri veya yakınları tarafından ucuz kiralarla kullanılıyor. İnsan bu durumda şüphede kalıyor: Bu yapı, cami yapma niyetiyle mi meydana getirildi yoksa ticarethane yapma niyetiyle mi? Çünkü birinci kat dururken, cemaati ikinci veya üçüncü katlara çıkarmanın ne gereği var.

      3-Kadınların camilerde namaz kılmaları için uygun ortamlar oluşturulmuyor. Cami yapımında ve mimarisinde kadınların namaz kılacakları, abdest alacakları, tuvalet ihtiyaçlarını giderecekleri yerler düşünülmüyor. Osmanlılar, kadınları hiç hesaba katmamıştı.

  Osmanlı mimarisinde camiler erkeklere mahsus ibadethanelerdi. Onlar ilk ve en büyük mescit, Kâbe’yi örnek almamışlardı. Orada 1400 senedir kadınlar ve erkekler beraber, öne, arkaya ve yan yana ibadet ederler, namazlarını kılarlar ve üstelik kadınların yüzleri açık olmak durumundadır. Kâbe’de mahzurlu olmayan şey, başka yerde mahzurlu oluyor ve kadınlar fitneye sebep olur diye camilerden, Allah’ın evinden uzaklaştırılıyor. Bundan sonra görev kadınlara düşüyor, kadınlar dindeki durumlarını ve cemaatin faziletini öğrendikleri ölçüde kendi haklarını kendileri elde etme gayreti içine gireceklerdir.