1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71 



  Topal’ın Kadir, deli doluydu ama bir ailenin de tek oğluydu. Orada geçim sıkıntısı çekmez, daha saygın bir hayat yaşardı. Ama gönül ferman dinlemiyordu…

  Aradan birkaç hafta geçmiş Şaziye’de tedirginlik başlamıştı. Annesi Şaziye’ye uygun bir eş bulmuştu bile. Kaçırılmış, bir delikanlının yanında birkaç gün kalmış bir kızı bu çevreden kimse almazdı.

  

  Şaziye’nin Ankara’da bulunan amcasının hanımı haber göndermiş Şaziye’ye uygun bir eş bulduğunu bildirmişti. Adamın karısı ölmüş, bir kız çocuğu ile dul kalmıştı. Hali vakti yerinde bir adamdı, Şaziye’yi rahat ettirirdi. Adam, köylü kızı demeden evlenip karısını Ankara’da bir hanımefendi gibi yaşatacaktı.

  Annesi, bu konuda Şaziye ne der, diye düşünmemişti bile. Çünkü Şaziye’ye bir suç, bir kötülük bulaşmıştı, onun diyecek bir şeyi olamazdı. Bu dul adam, Şaziye için uygun bir adaydı.

  Şimdi asıl sıkıntıda olan bir ikilemle karşı karşıya kalan Şaziye’ydi. Şaziye, kimseyle görüştürülmüyor, evden dışarı çıkmasına izin verilmiyordu.

  Yakın komşularından olan Hatice, ara sıra eve geliyor, evde kimsenin olmadığı zamanlarda onunla dertleşiyordu. Şaziye için durum vahimdi, kendi iç âleminde dalgalanmalar, kararsızlıklar ve çaresizlik vardı. Şimdi bu durumdan bir çıkış yolu aranıyordu.

  Acaba Hatice’nin kardeşine güvenebilirler miydi? Hiç olmazsa durumu Süleyman’a bir şekilde duyursalar ve ondan bir haber alsalardı. Süleyman ilgilenemiyor, Şaziye’ye sahip çıkamıyorsa o zaman kaderi neyse Şaziye ona razı olacaktı.

  

  46

  

 


46
Önceki                  Sonraki