1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54  55  56  57  58  59  60  61  62  63  64  65  66  67  68  69  70  71 



  Anne araziden gelince durumu inceledi. Asiye sadece yorgun ve iştahsız değildi ayrıca geceleri terliyordu da. Bütün bunlar, herkesi korkutan “ince hastalık” denilen veremin habercisi sayılırdı.

  Bu günlük, kimseye bir şey söylememek için sözleştiler. Bir kızın verem olduğunun duyulması hiç doğru olmazdı, evlenmesini zora sokardı. Belki de verem değildi.

  Ertesi sabah doktora gitmek için erkenden yola koyuldular. Görünüşte alışverişe gidiyorlardı.

  Şehirde bulunan hükümet doktoruna gittiler. Doktor Asiye’yi muayene ettikten sonra, akciğer filminin çekilmesi için verem savaş dispanserine sevk etti.

  Doktor çekilen filmi de inceledikten sonra kötü haberi bildirdi. Asiye veremdi…

  Doktor, Asiye’ye ilaçlar verdi, iyi beslenmesini, iyi uyumasını ve dinlenmesini, temizliğe dikkat etmesini, çamaşırlarının kaynatılarak yıkanmasını tembihledi. İyi beslenerek güçlenen vücut, verem mikrobuyla mücadele edip onu yenebilirdi. Bir de isterlerse İstanbul Heybeliada’da bulunan sanatoryuma gidebilirlerdi.

  Artık Asiye’ye en iyi şekilde davranılıyor, evde bir dediği iki edilmiyordu. Sevdiği şeylerden yemekler hazırlanıyor fakat o, yemeklerden yemiyordu. Yedikleri boğazına takılıyordu. Hastalığı yanında bir de sevda yüzünden karalar bağlamış olan Asiye’nin sağlığı, gittikçe kötüleşiyordu. Artık hastalığının gizlenecek tarafı yoktu.

  Heybeliada Sanatoryumuna gitmeye karar verdiler. Hazırlıklar başladı. Üçüncü mevki gemi bileti alındı, İstanbul’da bulunan dayılarına da gelecekleri

  

  37

  

 


37
Önceki                  Sonraki