1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54 



  kabak akşam kabak. Hocaya kabak yemekten o kadar bıkkınlık gelir ki bu durumu cemaate ezanla şu şekildi duyurur:

  Eşhedü enlailahe illalalh

  Eşhedü enlailahe illalalh

  Sabah kabak, akşam kabak, bezdik ya Resulallah

  

  Bundan sonra cemaat toplanıp hocaya gider, derler ki: Hoca sen ne yaptın; sen bize kabağın faziletinden bahsetmedin mi? Bizim yaptığımız sana iyilik olsun diyedir. Hiç cennet taamından bıkılır mı? Sana kabak yemeği getirmekle hem sen hem de biz sevap kazanıyorduk.

  Hoca kendini şöyle savunur:

  Ola uşaklar! “Kabak cennet taamıdır” deduk amma bu fakir fukara taamidur, haci hoca yemeği değildur. Hoca yemeği hoşaf ile baklavadur.

  

  D) NAMAZ TAŞI

  

  Bazı evlerin avlularında namaz taşları gördüm. Bir seccade büyüklüğünde olan bu namaz taşları iki parçadan oluşuyordu. Ayaklık kısmı 50x50 cm ebadında düz bir taş, secde yapılacak kısmı ise ön tarafı dar olan uzunca bir parça. Namaz taşı uzunlamasına kıbleye yönelikti. Bu taş namaz kılmak için olduğu kadar evin kıble yönünü göstermesi yönünden de önemliydi.

  

  E) KAV

  

  Çok yaşlı insanlara kav’ın ne olduğunu sordum; bana kavı, kavın hazırlanmasını ve onunla sigara ve ateş yakılmasını şöyle anlattılar:

  Kav, bir çocuk başı büyüklüğünde olan ve gürgen ağaçlarında oluşan bir mantardır. Tabii halinde sert olan bu mantarları, kolayca tutuşabilecek bir kıvama getirilebilmek için bazı işlemlerden geçirirlerdi. Önce mantarlar

  parçalanır; sonra kayın ağacının külü sıcak su ile karıştırılır ve bu su bir tencereye süzülür, parçalanmış mantar parçaları da tencereye atılır. Tencere bir saat kadar kaynatılır. Kaynar suda pişen bu parçalar, kuruyunca çakmak taşı kıvılcımları ile kolayca tutuşabilir bir hale gelirler. İşte kav dediğimiz şey budur.

      Eskiden sigara içinler ceplerinde bir miktar kav ve bir parça da çakmak taşı bulundururlardı. Çakmaktaşını sert bir cisme sürtünce kıvılcımlar çıkar. Bu kıvılcımlar kavı tutuşturur ve tutuşan kavla da sigara veya ateş yakılırdı.

  

  

  

  

  

  48

  

 


50
Önceki                  Sonraki