1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54 



  nedeniyle çok az miktarda mısır ekimi için öküzle çift sürme olayı tamamıyla kalkmış bulunmaktadır. Rize’nin arazi yapısı traktör kullanımına da elverişli değildir.

  

  Rize’de mısır, sırık fasulye ve kara lahana birlikte ve iç içe yetiştirilir

  

  Eski takvime göre Nisan ayı sonu, Mayıs ayı başı (13 Mayıs) mısırların tarlaya ekildiği zamandır. Tohumluk olarak ayrılan iyi cins mısır, sürülen tarlaya elle serpilir, tırmık veya kazma ile kazılarak örtülür. Yeni ekilmiş mısır tarlasına bekletilmeden lahana fidelerinin dikilmesi ve fasulye ocaklarının açılması gerekmektedir. İlk yağmurdan sonra da her fasulye ocağına birer fasulye sırığı (harçı/hoşka) daldırılır. Bundan sonra yapılacak iş, mısır fidelerinin canlanıp büyümesi için bir ay kadar beklemektir.

   Merkez ilçede küçük mısır fidelerine fıtra denir. 20-30 cm kadar olan mısır fideleri tarlada seyrekleştirilir ve çapalanır, buna birinci ayıklama denmektedir. İkinci ayıklama fideler diz boyuna ulaşınca yapılmaktadır. Ve bu ikinci işlemde genellikle mısır, fasulye ve lahanaların dipleri doldurulur. Seyrekleştirmede koparılan fideler, hayvan yemi olarak kullanılmaktadır.

  Belle ve kazma ile yapılacak işler, birinci ve ikinci ayıklamalar, imece ile yapılırdı ki buna mahalli şivede eğratlık (ırgatlık) denmektedir. İmice sahibince yardıma gelenlere yemek vermek, çalışırken türkü söylemek adettendi. Hatta kızlarla yapılan imecelerde, işin sonunda horon edildiği de olurdu.

  

  14

  

 


16
Önceki                  Sonraki