1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54 



  

  

  TARLACILIK İŞLERİNDEN MISIR EKİMİ, YETİŞTİRİLMESİ VE KULLANIMI(9)

  

  Rize’nin değişik yörelerinde lağus, lağusti ve lazut isimlerini alan mısır, bölgenin çok önemli bir ürünü ve besinini oluşturuyordu. Bölge iklim itibariyle buğday ekimine elverişli değildir. Trabzon’un fethinden sonra yazılan ilk timar defterinde (1486) “kaplıca” diye isimlendirilen ince bir buğday çeşidinin Rize’de de yetiştirildiğine dair kayıtlar vardır. Az miktarda arpa yetiştirildiğini de tespit ediyoruz. Bu timar defterine göre bölgenin asıl ürünü “duhne” diye adlandırılmaktadır. Bütün karyelerde bolca üretilen ve lügatte darı anlamına gelen bu ürünün bildiğimiz mısır olması gerek. Bu gün dahi Orta Karadeniz bölgesinde mısır bitkisine darı denmektedir. Buna karşılık dari, pek çok çeşitleri olan bir tarım bitkisidir. Bazı çeşitleri şeklen mısır bitkisini andırır, bazıları da ot cinsindendir. Süpürge bitkisi darı çeşitlerinden biridir. Bir darının başaklarında yüzlerce veya binlerce dane bulunur. Halk arasında “dağ pirinci”, “zigal” veya Zugal” diye adlandırılan ve eskilerde kuru topraklarda ekilen ürünün de darının değişik çeşitlerinden biri olması muhtemeldir. Rize ‘de çok eskileri sulu pirinç ekimi yapıldığına dair rivayetler yanında Rize adının pirinç ırmağı anlamına gelen Rizos kelimesinden türediğini söyleyenler de bulunmaktadır.

  ------------

  Mart ayıyla birlikte inekler çayıra salınır ve geçen yıldan kalma mısır kök ve dipleri koparılır ve yakılır. Tarla mısır köklerinden temizlenmiş olur. Mart ayının soğuğunda ve sisinde yakılan ateşte patlatılan mısırlar, kıştan sonra ilk defa çayıra çıkmanın eğlencesini teşkil ederdi.

  Tarlayı sürmek için iki öküz koşulur ve buna çift sürmek denir. Nisan ayı gelince çift sürecek öküzlerin bakımı yapılır; saban, bel, kazma gibi tarım aletleri tamir edilir; tarlaya imece ile gübre taşınırdı.

  Düz ve genişçe araziler karasaban ve öküzle sürülür, dar ve küçük olan tarla, bağ ve bahçeler bel ve kazma ile elle kazılırdı. İki öküz birden beslemek için imkanlar elverişli değildi. İki aile ayrı ayrı besledikleri öküzlerini Nisan ayında birleştirir, hem kendi tarlalarını hem de ücret karşılığında komşuların tarlalarını sürerlerdi. Bu gün tarımsal üretimin tamamıyla çaya dayalı olması

  

  9 -Yiyeceklerimizin Doğal ve Kültürel Çevresi Işığında Rize Mutfağı- Rize Halk Eğitim Müdürlüğü-1996 13

 


15
Önceki                  Sonraki