1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54 



  gözükmez “yedi günü” denilen davette kaynata ve kaynanasının elini öptükten sonra kaçma ve sakınma olayı sona ererdi. Bu kaçma ve sakınma olayı bir nezaket ve saygı gösterisi olarak kabul edilir ve aksi halde damat veya gelinin bir saygısız davranışı olarak algılanırdı.

      70 yaşlarında bir amca bu durumu şöyle anlatıyor: Çarşiya gidiyordum ( Yani Rize’nin merkezine). Yolumun üzerinde kayınpederimin dükkânı vardı. Ben kayınpederimle karşılaşmamak için yolumu değiştirdim ve dereye inerek dükkanın uzağından bir yol buldum. Dükkanın önünde bulunan Tahir amca bana seslenerek yanına çağırdı. Benimle konuştu ve bana bir şeyler ismarladı. Kayınpederimin yüzü kızarmış ve başını yere eğmişti. Biz onunla tanışık olduğumuz halde davete kadar konuşmadık. Eskiden enişteler (yani damatlar)karılarını alıp kayınpederinin evine gitmezdi. Önce kız gider ve bir müddet sonra da damat giderdi.

  

  g)SOFRA KESME

  

  Enişte düğün günü damatlıklarını giyer ve oldukça bakımlı bulunurdu. Enişteye düğün günü bir yakını veya bir arkadaşı düzenci (sağdıç) olarak eşlik ederdi. Damat düğün günü ortalıkta gözükmez yalnız bazı törenlere sağdıcı eşliğinde iştirak ederdi.

  

  Sofra kesmeye gelince: Kız tarafının davetlileri erkek evine vardığında onlara yemek verilirdi. Erkeklerin sofrasında bulunan davetlilerden biri silahını çıkarıp sofraya koyar veya sofraya gelen yemek sahanının üzerine iki kaşık yerleştirirdi. Buna “sofra kesme” denirdi. Sofra kesilince hiç kimse yemeğe başlayamaz eniştenin gelip sofrayı açması beklenirdi. Kesilen sofrayı açmak için nihayet damat görünür, yanında düzencisi bulunmaktadır. Sofranın başına kadar gelerek misafirlere hoş geldiniz der ve sofrayı kesenin cebine bir para koyar. Safrayı kesen tabancasını kaldırır ve yemek başlar.

  Sofra kesmekten maksat Enişteyi yanı damadı sofraya getirmekti. Enişte sofraya gelip misafirlere hoş geldin diyene kadar sofrada olanlar birbirleriyle şakalaşırlar ve eniştenin ne kusuru olabileceğini tartışırlar. Damat gelmekte gecikince “ herhalde kördür, topaldır.” denilerek erkek tarafından olanlara duyuracak şekilde laf atmalar olur.

  Eskiden damat tabiri yoktu. Koca adayını enişte denirdi. Enişte sofrası, enişte lokumu, enişte daveti deyince hep damat kast edilir ve Rize’de enişteye yanı teyzenin kocasına “dayı” denir.

  

  

  

  39

  

  

 


41
Önceki                  Sonraki