1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  53  54 



  gider ve bunlara bir iki delikanlı da eşlik ederdi. Oda donatmaya gidenlerin biri sandıkçı idi. Mahallenin fakirlerinden bir kadın ücretle tutulur, bu kadın kızın sandığını yük yaparak oğlanın evine götürürdü. Bu kadına bazı yerlerde “yükçü” denirdi. Sandıkçı sandığı gelin odasına indirir ve üzerine oturarak bahşisini isterdi. Yükçü olarak katırlar veya atlar da kullanılabilirdi. Çeyizi katırla geldi demek bir övünme sözü olurdu.

      Oda donatmaya kızın düzencisi de katılırdı.

      Oda donatıcı kadınlar kızın odasını donatırdı. Yani kızın elbiselerini, peşkirlerini, mushafını, iğneliğini, lambasını asar; sandığını, konsolunu karyolasını yerleştirir; örtülerini örterdi. Pencere perdeleri de asılırdı.

      Kızın odası donanınca erkek tarafının hazırladığı yemekler yenir ve geri dönülürdü. Damat gelenlere hoş geldin demez ve ortalıkta görünmezdi.

      Gerek mes-babuç da getirilen eşya ve gerek donatılan oda komşular tarafından görüşe açık tutulurdu. Buna bohça bakmaya gitmek, oda bakmaya gitmek denirdi. Bütün bu gidip gelmeler, yemekler ve ikramlar düğün evlerini canlı tutardı.

  

      f) GELİN ODASI VE GELİN

  

      Derleme yapılan yer: Rize merkezi

      Kaynak kişi: Zehra Orhon. Rize Çarşı Mah. Rizeli olup Rize’de gelin olmuştur.

      Derlemeyi yapan Rize halk Eğitim Müdürlüğü öğreticileri.

      Bu derleme şehir merkezini ve biraz da varlıklı ailelerin durumunu yansıtmaktadır. Şüphesiz ki bunun köylere yansıması biraz farklı olur.

      1930’lu ve 1940’lı yıllarda gelin odası nasıldı?

  1-Gelin karyolası demir veya pirinçten olurdu. Karyolanın çeyizi de şöyle idi:

  Yatak, yatak üzerine çarşaf, çarşaf üzerine yorgan, yorgan üzerine melez çarşaf veya feretiko çarşaf bulunurdu. Yastık dantelli bir kılıfla giydirilirdi. Karyola eteği “ kanaviça” veya “açık iş” dantel şeklinde olurdu.

  2- Gelin odasına seke veya sedir denir bir divan bulunurdu. Divan üzerine halı veya dokuma kilim döşenir veya kalın goblen kumaş örtülürdü. Divan yastıkları ot veya samandan doldurulur ve bu nedenle de sertçe olurdu.

  3- Gelin sandığı: Odanın bir köşesine konan gelin sandığının iki felemidisi yanı iki gözü bulunur ve üzeri bir örtü ile örtülürdü.

  4-Pencere perdeleri: Pencerelere üç kat perde konur ve perdelerin boyu pencere camını az geçerdi. En alt perde de 30 cm. kadar dantel dikilirdi. İkinci kat perde bir keten tülden ibaretti. Üçüncü kat perde ise perde kanatlarını ihtiva ediyordu.

  33

  

 


35
Önceki                  Sonraki