Bu atışmalardan hatırda kalan küçük bir örnek:
    
     Kız Tarafı:    Bu köy güzel bir köydür biraz da güneş olsa
    Erkek Tarafı:    Gelinumuz güzeldur burnu patos olması
    Kız Tarafı:    Bu köye verduk bir kız kızların padışahı
    Erkek tarafı:    Böyle de iş olur mu kaybettiler uşağı. 
    
    Kız tarafı kızlarını överken erkek tarafı  gelinin burnunun eğri olduğunu  ve kızın kusuru yüzünden oğlana yazık olduğunu söylerler. 
    
    k) GELİN BAKMAK 
    
    Eskiden bir de gelin bakma adeti vardı. Düğüne davetli veya davetsiz, uzak yakın bütün kadınlar ve kızlar gelin bakmaya gelebilirdi. Gelin bakmaya gelenler bir müddet gelin odasında durur, düğün sahiplerini kutlar ve ayrılırlardı. Gelin bakma zamanı gelinin oturmasından akşam ezanına kadardı.
    Eğer horon kurulmuşsa gelin bakmaya gelen kızlar bu horona katılabilirdi. 
    
    l) KAYNANA HORONU
    
    El ayak çekildikten, bütün misafirler ayrıldıktan sonra evde yalnız  ev halkı  ve çok yakınlar kalır. Erkekler  evden ayrılır, o akşam için  başka bir yerde kalırlardı.  Akşam namazından sonraya rastlayan bu dönemde   bazı düğün evlerinde genellikle ağız müzikası  veya kemence   eşliğinde kaynana horonu kurulurdu. Bu horona  kaynana, damat, gelin, görümceler, eltiler, birkaç yakın akraba, iştirak ederdi.  Bu horonun belli bir yerinde  kemençeci  “kemençeyi yıkar” ( yani kemençeyi yere bırakır) damattan para isterdi.  
    Bütün törenler bittikten sonra yemek yenir ve gelin de yedirilir.  Ev halkı evi terk eder. Yerine göre kaynana veya oğlanın kız kardeşi ve yengesi  evde kalırdı. Gelinle damada birer bardak şerbet içirildikten sonra damat gelinin odasına girerdi. 
    
    m) KIZIN ÇIKMALARI
    
    Kız tarafı kaynana, kaynata, kayınlar ve varsa diğer aile büyüklerine bohça hazırlardı. Bu gün genellikle geline altın takacak olanlara bohça veya diğer değişle çıkma hazırlanmaktadır.
    Çıkma veya bohça denilen hediye  paketinde yerine göre yağluk(kendir bezi peşkir), feretiko çarşaf,  elle örülmüş yün çorap, mendil konur; kayınpederin bohçasına başa sarmak için abaniye denilen bir dokuma yer alırdı. 
    41
       
 
 43  |