Orhan Naci AK
olanlar, bir müddet tecrübe kazandıktan sonra kadılık imtihanına alınır ve bu imtihanı kazananlara ‘mevlana’ unvanını verilirdi. Bunlar kaza kadılıklarına atanabilmek için sıra beklerlerdi. Mevlana tabiri 18. yüzyıl başından itibaren kullanılmamıştır. Sancak ve beylerbeyi kadılıkları da kaza kadılıklarında tecrübe kazananlar arasından seçilirdi. Kadılığın bir çok derecesi vardı. Kaza kadılıklarının on derecesi olup her birinin yevmiyeleri diğerinden farklı idi. En alt dereceden kaza kadısının yevmiyesi 40 akçe en yükseğinin 150 akçe idi. Sancak kadılıkları 300 akçeden başlardı. Bu ücretin ne anlama geldiğini anlamak için Hemşin kalelerinde görev yapan muhafızların yevmiyeleri ile bir kıyaslama yapma yeterli olacaktır. Örneğin Hemşin de bulunan Zirkale’nin Kale Komutanının yevmiyesi 12 akçe, yardımcısının 7 akçe, imamın 5 akçe idi. Gerek Rize ve gerekse Laz bölgesi kadısı mevlana akademik unvanını almış kişilerdi. Laz bölgesi kadısı için defterin 476. sayfasında aşağıdaki tabir kullanılmaktadır: “Mevlana Hüsamettin Kad-ı Laz”
Kadılar İstanbul’dan atanır ve yevmiyelerini de aldıkları muhakeme ve sicil harçlarından temin ederlerdi.
Rize ve Arhavi kazalarında görev yapan kadılara timar tahsis edilmesi istisnai bir durumdur. Muhtemelen mahkeme ve sicil harçlarının azlığı nedeniyle bir takviye niteliğindedir.
Seraskerin görevleri: Seraskerler, bölgede bulunan sipahi, sekban, yeniçeri gibi askerlerin amiridir. Ayrıca güvenlikle ilgili görevleri yerine getirir ve kadının verdiği kararların icrasına memurdur. Kadı kararıyla tutulması ve hapsedilmesi gerekenleri tutar ve hapseder.
Kale Dizdarı: Kale komutanı anlamında bir tabirdir.
17 |