Orhan Naci AK
bölgelerde devlet gibi davranan bu beylerin kapı halkı da giderek çoğaldı. Genişleyen kapı halkının geçimini temin için de halktan daha çok vergi istediler ve daha fazla baskı yaptılar. Ayanların zulmünden dolayı şikayetler çoğaldı. Devlet bunlarla mücadelede etmede başarılı olamıyordu. Bunlara karşı bazen sert ve bazen yumuşak davranarak durumu idare etmeye çalışıyordu. Ayanlık müessesesi, ancak İkinci Meşrutiyetin ilanından sonra yapılan bir yasal düzenleme ile sona erdirilebildi.
g)Trabzon Ahkam defterlerinde bölgede etkin olan bazı ayan ve ağaların isimleri geçmektedir. Bu defterlere göre Rize bölgesinde ayanlık ve ağalık iddiasında bulunanların isimleri şöyledir:
Tuzcuoğlu Haci Memiş Ağa 1778-1817, Ayanlık dairesinden Pak oğlu Mehmet 1821, Ayanlık iddiasında olan Tuzcuoğlu Aziz, Tuzcuoğlu Abdülkadir, Tuzcuoğlu Abdulaziz, Tuzcuoğlu Tahir, Tuzcuoğlu Ahmet 1830-1836, Ayanlık dairesinden Kamburoğlu Ahmet 1835,
g)Trabzon Ahkam defterlerinde çok sayıda aile ismi bulunmasına rağmen, bunlardan hangilerinin günümüze kadar intikal ettiğini tesbit edebilmek için Rize’deki Aile isimleri üzerinde kapsamlı bir araştırma yapmak gerekmektedir. Ahkam defterlerinde ismi geçen ve günümüze kadar intikal eden bazı aile isimleri ve bunların hangi tarihli hükümlerde geçtiği aşağıda belirtilmiştir. Parantez içindeki tarihler İstanbul’dan gönderilen hükümlerin tarihleridir.
Gemi sahibi Mataraci oğlu İsmail Reis (1753) Hanci Karyesinde Sohtorik oğlu Ahmet ve Molla Mustafa (1768) Berberoğlu Hüseyin (1818), Salaha’da Civelek oğlu Ali (1832), Mataracı oğlu Mustafa (1847), Kalyoncuoğlu (1852), Saroğlu (1852), Mamatizade Osman ibni Derviş (1852), Güneysu’da Kandemir oğlu Ömer (1852).
35 |