gelin alırlar. Düğün günü, kızın sevgilisi olan komşusu Mercan Ahmet, gelini, oturduğu gelin odasından kaçırır. Daha doğrusu kız eski sevgilisinin peşine gider. Millet işin farkında değildir ve eviçinde(1-) horon devam etmektedir. Ulucami Köyünden olan Sabya İbrahim de kemencesi ile çalıpsöylemektedir. Bir ara olay Sabya İbrahim’in kulağına fısıldanır ve Sabya İbrahim olayı bir türkü ile halka duyurur:
Çarığa iki miti (burun)
Dünyanın işi bitti
Böyle şey görülmemiş
Gelin bulmeden gitti(2-)
Eskiden düğün günü, erkek evinde enişte sofrası kurulur, enişte sofrasına davet edilen damat, kız tarafından gelen misafirlere gösterilirdi. Damat misafirlere hoş geldiniz der ve kız tarafından bir takım misafirler de damadı ilk defa burada görürlerdi. Damat kör mü, topal mı, yakışıklı mı, yaşlı mı, genç mibu görüşmede anlaşılırdı. Enişte sofrası yapılırken gençler horon oynamakta ve Sabya İbrahim de kemence çalıp türkü söylemektedir:
Uçurdum atmacayı
Kondu mu düzünüze
Geturdum enişteyi
Tuttu mu gözünüze(3-)
Kekez Ali’ye Türkü
Miye’li (İkizdere Rüzgarlı Köyü) Kekez Ali şairdir. Bu kitabın ilk sayfalarında bir atışmasına yer verilmiştir. Kekez Ali’nin yoksul bir
92
 1- Eviçi: Evin ocağının yandığı, mutfak kısmı. Burası horon edilecek kadar geniş olup aynı zamanda oturma salonu olarak da kullanılmaktadır.  2- Bulme: Oda  3- Sabya İbrahim tahmini 1890 doğumlu olup 65 yaşlarında iken ölmüştür.
93 |